22 Temmuz 2013 Pazartesi

Bursa Notları " İFTAR "

  Ee kursum hâlihazırda devam etmekte hal böyle olunca kurs bir yandan, ev bir yandan, sıcaklık bir yandan ee ramazan apayrı bir heyecan. Ramazan gelirken hep böyle bir telaşlanma olurya ha geldi ha gelecek. Üç gün, iki gün, derken geldi falan. Her evde olan bu telaşa yada heyecan dememiz daha doğru olur, bizde biraz daha farklıydı. Yine ailelerde et alabilen etini alır, hurma alınır, eksik gedik giderilir. Alış veriş yapılır. Bu heyecan bizde de vardı tabi ama ek olarak da iftar çadırı nerede? Geri saymaya başladığımız o günlerde sürekli net cevap aradığımız soruydu bu.


  Ramazan geliyor hazırlanmamız lazım. Ev temizlendi, alış veriş hemen yapıyoruz. Görükle ’de adını vermeyeceğim süper markette (şimdi adını verirsem reklama girer sizde hemen gidersiniz oradan alış veriş yaparsınız. J ) sahurluk alış verişimizi yaptık ama nasıl. Süper market dediğime bakmayın maksimum 180 metrekarelik dükkân. Markete girdik ama sadece bize olmadığını anladık bu ramazanın.  Market bayram arifesi çarşı pazar gibi neyse eksiğimiz gediğimiz alındı ödeme ­­“ben ödeyeyim siz bana ödersiniz” şeklinde yapıldıktan sonra evimize geldik.  Hala daha iftar çadırında nerede, kim tarafından veriliyor bir haber arıyorduk ki geçen sene ki yerinde verildiğini öğrendik. Şimdi öyle iftar çadırı denip geçilmemesi lazım. Kendinizi bizim yerimize koyun siz olsaydınız ne yapardınız. Önünüzde iki seçenek var. Ya ramazanda evimde olurum paşalar gibi yaparım makarnamı hazır çorbamı bakarım keyfime yada giderim İftar çadırına çorba, sulu yemek, pilav, tatlı bu mönüden yararlanırım.


  Evet, hal bu ya evinde yapacaksın bulaşığıydı yemeğiydi TUZUYDU uğraşacaksın. Yada sadece o gün boyu boş boş beklemiş haybiye öldürdüğün vakitlerden  sadece 45 dakikanı sırada beklemekte kullanacaksın.
  Tek bir mantıklı cevap vardı. Bizde öyle yapıp 45 dakika önceden çıktık girdik sıramıza. Yemek KAYRA yemek fabrikası tarafından organizasyon ise Saygı akademi, Nilder ortak eseri.




  Hal böyle görükle de öğrenci mekanı  saat 8’i gösterdiğinde öbek öbek bi akın başlıyor. Gidiyoruz yemeğimizi yiyoruz sağladıkları internet hizmetlerinden twitter üzerinde heşteklerine (#görüklederamazan) açlığın verdiği hafif mahmurlukla birşeyler saçmalıyoruz. Ve geliyoruz.
   İlk hafta çok farklıydı. Ramazan birlik beraberlik. Öğrenci arkadaşların var ücretsiz yemek var geriye kalan toplanıp gitmek. Ama nasıl !!


  İlk önce işe haber vermekle başlıyoruz. Elimize telefonu alıyoruz tam numarayı ararken telefonumuz çalıyor. Kim? Aramak istediğimiz hacı abi. Telefonu cevaplıyoruz. Bir soruyla karşı karşıyayız. Kasada gidermisiniz ? Neden olmasın saat 8 de kapının önünde. Yerini bilmediğim için soruyorum
+ Hacı abi nasıl gitcez
-          Kasada
+ Kimle gitcez.
-          Arkadaş gelecek alacak
+ Öğrencimi bu?
-          Öğrenci
+ Öğrenci adam pikabı nerden bulacak ?
-          Konu hacı abiyse o bulur J





Masada yer kalmadı ne yapalım :)


  Neyse araba geldi 7 – 8 kişi doluştuk pikabın arkasına iftara gittik. Yani havası da olmadı değil hani. Yoldan geçerken bütün gözler üstünde ne yapıyor bunlar dercesine. Yaklaşık olarak bir hafta süren bu yolculuk sonunda her hangi bir kaza bela olmadan atlattık. Artık yayanız. Yazınında sonunda eklemiş bulunayım iftar kolisi yardım yapmak istersiniz. Öğrencidir para lazım olur dersiniz. İftara çağırayımda dua etsin dersiniz. Hiç çekinmeyin profesyonel olarak ekibimiz gelir. Yemeği yer peşi tatlıyı takriben çayı da içip kalanları da sahur için paket alırlar. Bu süre zarfında duayı da eksik etmezler. Haberlerinizi bekliyoruz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pages - Menu