1 Mayıs 2013 Çarşamba

Safranbolu'dan Bir Gün Daha

  Safranbolu'ya ilk geldiğim zaman gittiğim sonraları biraz uzak olmasından dolayı gitmediğim İncekaya su kemerine yeni gelen bi kardeşin isteği üzerine kalktık gittik. Karabük'ün sıcaklarının yavaş yavaş gelmesiyle yürüyerek gidemeyeceğimizi anladıktan sonra ulaşım sponsorumuz olan taksici Nuri abiyi aradık. 15 lira karşılığında bizi oraya götürdü. He sanmayın ki  15 liranın içinde sadece ulaşım var. Abimizle bir türlü bitmeyen o yolda tatlı bir muhabbet + kampanyalar + taksicilik mesleği.. Paket servis gibi abimiz sustu yol bitmişti.
Tokatlı Köyü
  

  İncekaya Su Kemeri Tokatlı kanyonu üzerine Safranbolu iyi yürekli sadrazamı İzzet paşa tarafından  18.yy sonlarına doğru şehrin su ihtiyaçlarını gidermek için kurulmuş 116 metre uzunluğunda ve yaklaşık 110 cm genişliğinde zikzak şeklinde ve 6 kemerli güzel bir yapıt. En az bu yapıt kadar güzel olan bir diğer olay ise o kemerin üstünden geçmek, kenara oturup ayağını aşağıya sallandırmak ve o akan dereyi izlemek (herhâlde güzeldir çünkü o olay biraz farklı orda yürürken ortaya geçip oturmak sıkar biraz ) ve kanyonun içinde yürümek.




    Zaten programımızda bu şeklide. Neyse Nuri abimiz bizi yaklaşık su kemerinden 100 metre öne konumlanmış olan kristal kafenin önünde bıraktı. Bu kafenin diğer kafelerden farkı kanyon üzerine camlardan yapılmış bir terası olması. Kafenden içeri girdikten sonra terasa çıkmak için 3 liraya jetonlarımızı aldık ve çıktık.
  Öncelikle şunu söylemeliyim ki beklediğim gibi çıkmadı. Öncelikle beklentimi söyleyeyim. Genel ana hatları çelikten yapılmış geri kalanı ise komple cam olan bir yer hayal etmiştim ilk başta ama o şekilde değil. Tahminimce 1 metre karelik camlar döşenmiş bir balkon. -Kötü değil sadece beklentimi karşılamadı.-
 

Gerçekten şöyle bir baktığınızda aşağıya doğru net bilmiyorum ama 100 metre rahat vardır belki de
daha fazlası insan bir ürpermiyor değil. Tabi siz oradan bakarken bir arkadaşınızın oradaki " Lütfen Terası Sallamayınız " ibaresini gördükten sonra test etmeye çalışırsa insan ister istemez bi tırsıyor.
  Ama gerçekten oradan aşağıya kanyona bakmak bir ayrı güzel.


 



 Terastan çıkıp Su kemerine geçerken insan düşünmüyor değil burayı nasıl yapmışlar.
Başta kemerden bahsederken altı kemerli ve zikzak şeklinde demiştim. Altı kemerli olmasının sebebi rüzgârın rahat geçmesi ve duvarı aşındırmaması zikzak şeklinde olmasının sebebi de suyu yavaşlatmakmış. İnsan şöyle karşısına alıp bir düşündüğünde gerçekten hayretler içinde kalmıyor değil gerçekten.

   Eeee ne kaldı bir kanyonun içinde yürümek. Biraz uzun tahta merdivenlerden aşağıya indikten sonra bizi ufak bir kafe var burada şelalenin karşısına oturup semaver çayınıza içtiniz mi artık hazırsınız. Neye mi? kanyon boyunca yaklaşık 7 km yürüyüp eski çarşıya çıkmaya. Ha yok anam işin mi yok şurada iki tur atsak yeter derseniz 3 km boyunca doğa yürüyüş yolunu seçebilirsiniz. Yanınızda akan küçük bir dere eşliğinde doğa yürüyüşü şu sıralar insanların ihtiyacı olan şey bence :)



Pages - Menu